Milyarderler, Özel Adaları Satın Alarak Statülerini Yükseltiyor
Avustralya kıyılarından Fiji’nin turkuaz sularına kadar, milyarderler en büyük statü sembolü olarak gördükleri özel adaları satın alıyorlar.
Made Visual Daily tarafından hazırlanan aşağıdaki grafik, en ünlü milyarder adalarının dönümlerini ve fiyatlarını karşılaştırarak pazarın ne kadar dengesiz olduğunu gözler önüne seriyor.
FİYATLAR VE FARKLAR
Teknoloji devleri, cennetin en büyük parçalarını ellerinde bulunduruyorlar. Larry Ellison’ın Lānaʻi adasını (90.000 dönüm) satın alması, bir sonraki en büyük ada sahibini 25’e 1 oranında geride bırakıyor.
Ada başına fiyatlar büyük ölçüde değişkenlik gösteriyor: Bahamalar’daki Bell Adası, dönüm başına yaklaşık 286.500 dolara (349 dönüm için 100 milyon dolar) mal olurken, Ellison Lānaʻi için dönüm başına yaklaşık 3.300 dolar ödedi (90.000 dönüm için 300 milyon dolar).
Lüks turizm merkezlerine yakın konumlanmış veya mevcut altyapıya sahip orta büyüklükteki adalar bile yüksek fiyatlarla alıcı bulabiliyor.
HAVAALANI YAKINLIĞI FİYATLARI ARTIRIYOR
Ada değerlemeleri sadece dönümlerle ilgili değil. Büyük havaalanlarına, korunan limanlara ve mevcut tatil beldesi altyapısına yakınlık, fiyatları katlayarak artırabiliyor. Bell Adası’nın 349 dönümlük arazisi için istenen 100 milyon dolarlık fiyat etiketi, Exumas takımadalarındaki köklü ve yüksek olanaklara sahip ünlü lüks yat destinasyonundaki mükemmel konumunu yansıtıyor. Dönüm başına maliyet karşılaştırıldığında, lokasyonun prim yaptığı açıkça görülüyor: Bell Adası’nın dönüm başına maliyeti Lānaʻi’den yaklaşık 87 kat daha fazla. Bu durum, ayrıcalığın ve erişilebilirliğin sadece büyüklükten daha önemli olabileceğini gösteriyor.
TEKNOLOJİ MİLYARDERLERİNİN ADALARA OLAN İLGİSİ
Teknoloji girişimcileri, özel ada pazarında belirgin bir şekilde boy gösteriyorlar. Bu eğilimin arkasında birkaç neden yatıyor:
Eşi benzeri görülmemiş servet birikimi: Teknoloji patlaması, önceden sadece petrol baronları ve sanayi devlerinin sahip olduğu 9 haneli eğlence amaçlı adaları satın alma imkanı yarattı.
Uzaktan çalışma imkanları: Modern uydu iletişimleri ve dijital altyapı, teknoloji liderlerine neredeyse her yerden işlerini yürütme fırsatı veriyor ve izole adaların çalışma alanı olarak kullanılmasını sağlıyor.
Gizlilik ve güvenlik endişeleri: Üst düzey teknoloji yöneticileri, kamu incelemesinden ve olası güvenlik tehditlerinden kaçınmak için sığınacak yer arıyorlar; özel adalar ise benzersiz bir izolasyon ve kontrol sağlıyor.